
İsrail’in İran’a hava saldırıları sonrası Ankara, bölgesel gerilimde diplomatik ve güvenlik adımlarını artırdı. Erdoğan, Trump ile gerilimi ele alırken, nükleer müzakereler ‘tek çözüm’ olarak değerlendirildi.
İsrail’in 12 Haziran’da İran’a başlattığı hava saldırılarının ardından Türkiye, bölgedeki gerilimi en yakından takip eden ülkelerden biri oldu.
Ankara yönetimi, yaşanan gelişmelerden İsrail’i sorumlu tutarken, tansiyonun kontrol dışı bir tırmanmaya yol açmaması için diplomatik çabalarını artırdı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Haziran akşamı ABD Başkanı Donald Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıkladı. Görüşmede, İsrail ile İran arasında büyüyen kriz ve nükleer müzakerelerin geleceği ele alındı.
Erdoğan, görüşmede Trump’a, devam eden nükleer müzakerelerin çözüm için “tek yol” olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin bu sürecin destekçisi olduğunu ifade etti. Ayrıca, bölgesel barış adına tüm tarafları itidale davet etti ve Türkiye’nin tansiyonu düşürmek için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu bildirdi.
Türkiye: “İsrail, Bölgeyi İstikrarsızlaştırıyor”
İsrail’in Gazze, Suriye ve Lübnan’daki saldırılarına sert tepki gösteren Ankara, İran’a yönelik hava operasyonlarını da şiddetle kınadı. Dışişleri Bakanlığı’nın 13 Haziran sabahında yaptığı ilk açıklamada, İsrail’in Orta Doğu’da stratejik istikrarsızlık politikası izlediği belirtildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı gün yaptığı yazılı açıklamada, Netanyahu yönetiminin “katliam şebekesi” olduğunu ifade etti ve uluslararası topluma, İsrail’i durdurma çağrısında bulundu.

Yaşanan gelişmelerin ardından Ankara’da üst düzey bir güvenlik zirvesi düzenlendi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’ın katılımıyla yapılan toplantıda, bölgedeki askeri ve siyasi gelişmeler detaylı biçimde değerlendirildi.
Toplantı sonrası konuşan Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye’yi etkileyebilecek tüm senaryolara karşı gerekli önlemlerin alındığını duyurdu.
Tahran’a Temkinli Yaklaşım, Trump’a Açık Destek
Türkiye, açıklamalarında İran’a siyasi destek vermekten kaçınırken, nükleer müzakerelerin sürmesinden yana net bir tavır ortaya koydu. Dışişleri Bakanı Fidan, ABD Başkanı Trump’ın başlattığı nükleer görüşme sürecini “nükleer anlaşmazlığın tek çözüm yolu” olarak değerlendirdi.
Ankara’nın, Washington ile ilişkilerde olumsuz bir hava yaratmamak adına temkinli bir dil kullandığı, yaklaşan NATO Zirvesi ve muhtemel Beyaz Saray görüşmesi öncesinde Erdoğan’ın stratejik bir denge izlediği değerlendiriliyor.
Zamanlama Eleştirisi: İsrail Gazze Gündemini Mi Saptırıyor?
Ankara, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının zamanlamasına da dikkat çekti. Umman arabuluculuğunda yürütülen ABD-İran müzakerelerinin 6. turu öncesi düzenlenen saldırının, diplomatik süreci sabote etme amacı taşıdığı savunuldu.
Dışişleri Bakanı Fidan, aynı zamanda Gazze’de yaşanan insanlık dramının arka planda bırakılmak istendiğine dikkat çekerek, “Gazze’deki soykırımı unutturacak hiçbir gündemi kabul etmiyoruz” dedi.
Bölge Ülkeleriyle Yoğun Diplomasi
Ankara, saldırı sonrası bölge ülkeleriyle temaslarını yoğunlaştırdı. Dışişleri Bakanı Fidan’ın Irak, Ürdün, Azerbaycan ve Mısır’daki mevkidaşlarıyla telefonda görüştüğü, ayrıca İran ve ABD ile de yakın temasların sürdüğü açıklandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da 14 Haziran’da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüştü.
Görüşmede Erdoğan, İsrail’in İran’a saldırısını “bölgesel güvenliğe açık tehdit” olarak nitelendirdi ve İsrail’e karşı uluslararası baskının artırılması gerektiğini ifade etti.