Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nden Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Salih Demirhan 24 Ekim Dünya Polio Günü ile ilgili yaptığı açıklamada, “Ülkemizdeki yaygın ve başarılı aşılama programı sayesinde Türkiye 2002 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından çocuk felcinden arındırılmış ülkeler sınıfına alınmıştır. Fakat Türkiye’nin çocuk felciyle savaşındaki bu başarısını devamlı kılmak için aşılama programına sıkı bir şekilde sadık kalmamız gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki savaş, doğal afet gibi ne zaman olacağı önceden bilinemeyen, kestirilemeyen insani krizler çocuk felci gibi artık çok sık görülmeyen bulaşıcı hastalıkların tekrar ortaya çıkmasına neden olabilmektedir” dedi.Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nden Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Salih Demirhan 24 Ekim Dünya Polio Günü ile ilgili açıklamalar yaptı. Demirhan, “Çocuk felci, poliovirüs isimli bir virüsün neden olduğu, çocukluk çağında görülen bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Aşı öncesi dönemde çocukları yaygın bir şekilde enfekte eden bu virüs, etkilenen çocukların bir kısmında sinir sistemine saldırarak kalıcı felce neden olmaktadır. Enfeksiyon ve felç geliştikten sonra etkili bir tedavisi olmayan çocuk felci hastalığını önlemek için oldukça etkili iki tür aşı onlarca yıldır güvenli bir şekilde kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘2002 YILINDA DSÖ TARAFINDAN ÇOCUK FELCİNDEN ARINDIRILMIŞ ÜLKE SINIFINA GİRDİK’
Uzman Demirhan, “1963 yılında ağız yoluyla uygulanan çocuk felci aşısı rutin bağışıklama programına girmiştir. Ülkemizdeki yaygın ve başarılı aşılama programı sayesinde Türkiye 2002 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından çocuk felcinden arındırılmış ülkeler sınıfına alınmıştır. Fakat Türkiye’nin çocuk felciyle savaşındaki bu başarısını devamlı kılmak için aşılama programına sıkı bir şekilde sadık kalmamız gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki savaş, doğal afet gibi ne zaman olacağı önceden bilinemeyen, kestirilemeyen insani krizler çocuk felci gibi artık çok sık görülmeyen bulaşıcı hastalıkların tekrar ortaya çıkmasına neden olabilmektedir” dedi.
