Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 15’inci maddesi üzerine söz aldığı konuşmasında, 2022 yılı bütçesinin terör, ekonomi ve doğal afetlerin yaşandığı bir dönemde hazırlanmış olağanüstü bir durum bütçesi olduğunu söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 15’inci maddesi üzerine söz aldığı konuşmasında, Türkiye’nin küresel ve bölgesel olumsuzlukların karşısında hazır olması gerektiğini dile getirdi. Vekil Ersoy, konuşmasında 17 Aralık 2016’da Kayseri’de yaşanan patlamaya değinerek şu ifadeleri kullandı; “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin 4’üncü bütçesi olma özelliğini taşıyan 2022 yılı bütçesi, dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınının sağlık sistemlerindeki, sosyal hayattaki, ekonomideki dengeleri altüst ettiği, cennet vatanımızda doğal afetlerin peş peşe meydana geldiği ve hain terör saldırılarının devam ettiği bir dönemde hazırlanmış ve olağan zamanlı ama olağanüstü durumların bütçesidir. Tüm bu olumsuzlukların karşısında yaşanan küresel ve bölgesel gelişmeler Türkiye’nin birçok cephede hazır bulunması gerektiğini zorunlu kılmıştır. Bu sebeple bu yılki bütçemiz de bu idrak ve bu imkânla hazırlanarak Gazi Meclisimizin takdirine sunulmuştur. Değerli milletvekilleri, bundan tam beş sene önce, 17 Aralık 2016’da eli kanlı terör örgütü, bebek katili PKK Türkiye’nin tam orta noktasında bulunan, huzurla, sükûnetle tanınan şehrimiz Kayseri’de vicdanının pimini bir kez daha çekmiş ve anasından, babasından, yârinden, evlatlarından uzakta Kayseri 1. Komando Tugay Komutanlığında vatani görevini yapmaktayken çarşı iznine çıkan 15 Mehmetçiğimizi şehit etmiştir. Bu menfur saldırıda şehit düşen kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, gazilerimize şifa, büyük Türk milletine ise tekrar baş sağlığı diliyorum. Acımız ve kinimiz ilk günkü gibi diridir. Bize bunları yaşatanlardan misli misli öç almak için, cennet vatanımızdan hainleri temizlemek, kuzey sınırımızdan güney sınırımıza, Edirne’den Kars’a, yurdumuzun her bir karış toprağında huzur ve sükûneti yeniden sağlamak için sınırlarımızı ve gönül coğrafyamızı güvende tutmak için, savunma sanayisi alanında yapılan yatırımların tamamını desteklemekteyiz. Tüketen bir toplum olmak yerine, üreten bir toplum olmalı bu sebeple de tarımı, sanayiyi desteklemeli, teşviklerle ve girdi maliyetlerindeki düşüşlerle çiftçimizin, sanayicimizin yüzünü güldürmeliyiz.”